Günlük koşuşturmacalar, iş güç, çocuklar, evin bakımı derken insan hayatın içinde kaybolduğunu hissediyor, sizi anlıyorum, bıktınız usandınız. Bazen durup uzun soluklu derin bir nefes almazsak sahip olduklarımızdan memnuniyet duymak oldukça zor hale geliyor. Bu nedenle hayatta mutlu olmaya dair sizinle küçük birkaç sırrımı paylaşayım istedim.
Çok düşünmeyin, harekete geçin
Annelerimiz der ya, “Az laf, çok iş”. Bu, hayatta her şey için geçerli bir kural. Birçoğumuz o pazartesi günü başlayacağımız diyeti, bayramdan sonra yazılacağımız spor salonunu, arkadaşlarımızla düşündüğümüz o film senaryosunu, iş projesini veya tatil planını ertelediğimiz zaman edinebileceğimiz anıları ve deneyimleri elimizin tersiyle itmiş oluyoruz. Belki hemen yarın yapılmayacak şeyler var ama insanın ancak kendisine sürekli yeni amaçlar yaratması ve her adımda birinin peşinden koşması onu ilerletir ve mutlu eder.
Ufak sorunları kafanıza takmayın
Bazen bana da oluyor, ayakkabımın bağcığının çözülmesine bile sinir olduğum oluyor ama böyle ufak şeylerin sinirimizi bozmasına izin vermemeliyiz. Örneğin çok güzel makyaj yaptın giyindin, ama sonra bir de bakıyorsun, eşarbına fondöten bulaşmış… Eee? Çözümü olan hiçbir şeyi kafaya takmaya değmez. Eşarptan fondöten lekesi nasıl çıkar dediğinizde bu adımlar işinize yarayacaktır.
Şikayet etmeyin, şikayet dinlemeyin
Bizi en çok üzen, demotive eden davranışlardan biri kendimize acımaktır. Böyle bir alışkanlığınız varsa ve sürekli mağduru oynuyorsanız, bundan kesinlikle vazgeçin. Eminim hafifleyeceksiniz. Herkese dert ortağı olmayın, bunu hak eden dostlarınız vardır ama dert dinleyip, hüzünlü müzikler eşliğinde dertlenmeyi hobi haline getirmeyin. Sevinin, hayatı kutlayın. Beynin mutlu olduğuna inandırılabileceği, bilim tarafından kanıtlanmış bir şey.
Bir aktiviteyi hayatınızın merkezine oturtun
Bu klasik öneriyi kesin başka birinden de duymuşsunuzdur. Bu kişi ya koşuyordur ya yoga yapıyordur ya da sürekli spor ve sağlıklı beslenmeden bahseden bir spor salonu bağımlısı haline gelmiştir. Bu arkadaş kadar ileri gitmemek kaydıyla, sporu rutininize dahil etmeniz %100 mutluluğunuza katkı sağlar.
İyi ve sağlıklı beslenin
Vücuda giren kimyasalların hormonlarımızla yaptığı etkileşimler de modumuzu değiştirebilir. Düzenli beslenme ve egzersiz alışkanlığı olan insanlarda depresyona çok daha az rastlanır. Bunun sebebi beynin aktiviteye gösterdiği olumlu tepkidir. Vücut dışarı hem kötü enerjiyi atar hem de fiziksel yorgunluk zihni dinlendirir. Spor yapan biriyseniz eminim buna katılıyorsunuzdur ama spor ya da sağlıklı beslenmenin yalnızca birini yapmak yeterli olmayacaktır.
Gönüllü çalışın
Hayatta farkında olmadan bizi en çok mutlu eden şeylerden biri de işe yarıyor hissetmektir. Bu nedenle başkalarına yardım ettiğimizde pozitif duygular hissederiz. Motivasyonunuz ne olursa olsun unutmayın ki eylemleriniz önce gelir. Yalnızca para bağışı yapmak bu yüzden yeterli olmayacaktır. Zamanınızın bir kısmını gönüllü bir projeye ayırırsanız, bir şeyleri değiştirebilirsiniz bile ve arkanızda bırakacağınız şeylerle biraz daha gurur duyarsınız. En basitinden kan bağışı yapmanız bile birine inanılmaz yardımcı olabilir.
Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın canlarım :)
İçinizdeki çocuğu sakın ha büyütmeyin Canlarım ve mutluluk cesaret ister bunu sakın unutmayın!
Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın canlarım :)
Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle
0 Yorumlar